YAKIN
SEMAVER
Semaverin sıcaklığı
yakındı bana
"Sen" deseler
ağlayacaktım
Gözlerim yaşlanı
veriyordu
Arabaların
arka koltuklarına dalıyordum
Prensesimi
görmek istiyordum orada
Kapıyı açacaklardı
Kimseye bakmadan
yürüyecektin
Dünya alem
peşinde
Genç bir kadın
gibi
Kavga çıkacaktı
Göz göze gelecektik
Anımsayacaktın!
Sarılmak isteyecektin
sarılamayacaktın
Ağlamak isteyecektin
ağlayamayacaktın
Ama gözlerin
yaşaracaktı
Dönüp gidecektin
Yine ağladığını
göremeyecektim
Yorgundum
Semaverin demli
çayında
Bir şeyler
görünüyordu
Semaverin sıcaklığı
yakındı bana
Mektuplar yazıyordum
Eline geçmeyeceğini
biliyordum
Uykusuz gözlerim
dönüyorlardı
Uyuyamıyordum
Rüyamda seni
göreceğimi biliyordum
Reddedecektin
Amacımı yitirmiştim
Başrolünü oynayamadığım
puslu bir hayale
Dalıyordum.
Bağrıma taş
basacaktım
Kaçacaktım
içki kadehlerine
Kaçacaktım
orospuların kara donlarına
Ve kaçacaktım
senden
Rastlaşacaktık
bir gün
"Ben" diyecektin
Susturacaktım
seni
Bir sürü boş
hikayeler anlatacaktım.
Öksüz öksüz
ağlayacaktım.
Unutmamışsam
hıçkırmayı
Gerimde bir
sürü boş
Şarap şişeleri
bırakacaktım.
Biliyorum şarabı
severdin
Belki de dine
adardım kendimi
Sabah ezanlarında
bulacaktım sensizliğimi
Belki de insanlara
adamaya kalkışırdım kendimi
Bir sürü acıklı
şiirler yazacaktım
Seni ağlarken
çizmek için
Resim dersi
alacaktım
Sana bir gün
kadınlardan
Hoşlanmadığımı
söyleyecektim
Beni anlayamayacaktın
Aşık olacaktın
Nefret edecektin
Ve onun olacaktın
Semaverin sıcaklığı
yakındı bana
Arkadaşım daha
yakındı
Senin sıcaklığınsa
çok uzaklarda
Ve seni benimle
düşleyemezdim
Seninle öpüşmek
sevişmek istemiyordum
Tüm güzelliklerin
bitmesinden korkuyordum
Çok fazla acı
çekiyordum yakınamıyordum
Ellerimi semavere
götürdüm
Onları hissetmiyordum
Onlara dokunman
yasaktı
Duygularımı
köreltebilseydim
Ama ben duygusuz
yaşayamazdım
Giyinmek gelmiyordu
içimden
Traş olmak
istemiyordum
Yemek yemek
hiç
Konuşamıyordum
Ömrümün sonuna
dek
Her sabah gazetemi
alırken
Güneşin ilk
ışıkları
Beni ağlatacaktı
Ve karım çok
sevildiğini sanacaktı.
17 Eylül 1981 İZMİR
home