GİRİŞ
1- OLAY YERİNDEN BANTLARIN TOPLANIŞI VE GÖNDERİLİŞİ :
Kolluk kuvvetleri olay yerine
gittiklerinde, birçok delil olabilecek materyallerle karşılaşabilirler.
Bantlar vekaydedilebilir gereçlerde bunlardandır. Olay yeri incelemelerinde,
olayın aydınlatılmasını sağlayabilecek en önemlileri; olay yerindeki tele
sekreterin bandı, video kaseti, bilgisayar disk ve disketleri, (şimdilerde
kaydedilebilen CD ler, hatta karşılıklı konuşmaları kaydeden cep telefonları
da vardır) veya ses kasetleri, görüntü kasetleridir.
Burada amaç, son konuşmaların elde edilmesidir. Kimi kişiler bu gereçlerin
üzerlerine içeriklerini yazabilirler, bazen de yazmayabilirler yada üzerine
başka bir şeyler kaydetmiş olabilirler. Bu doğrultularda olayın veya olay
yerinin durumuna göre veya kaydedilebilir
gereçlerin neredeyse tümü toplanmalıdır.
Olay yerinde, bu materyaller dinlenmemelidir.
Çünkü, olası cihaz arızasından dolayı oluşabilecek hataların, gereçlere
verebileceği zarar oranında laboratuvar incelemesi zorlaşır.
Manyetik gereçler, kuvvetli manyetik alandan,
mıknatıslardan etkilenir. Bıçak, makas gibi kalıcı mıknatıs özelliği olan
çelik eşyalardan uzak bir şekilde uygun poşetlere konup, üzerine delil
numarası ve nereden alındığını (örneğin yatak odası vs. gibi olay yeri)
içeren bilgiler yazılmalıdır.
Gönderilişinde dikkat edilecek
hususlar:
Kasetin ve benzeri gereçlerin
kırılmaması, postada bir hoparlör gibi kuvvetli mıknatısı olan cismin mıknatısından
uzak tutulması, etkilenmemesi için, içine kasetin konduğu kalın kenarlı
yalıtkan kutu (yaklaşık 2 şer cm kalınlığında), silmek amaçlı hileleri
önlemek için bu kutunun üstüne sarılan ince sac levha yeterli olacaktır.
Gerekli yerler mühürlenip işaretlenmelidir. (GÜRAL 1994)
2- İNCELEME LABORATUVARI
Hazırlık soruşturması veya
muhakeme sırasında, gereçlerin inceleme laboratuvarına uygun bir şekilde
gönderilerek, kurgu olup olmadığı, içeriğinde ne olduğu (yazdırısı) öğrenilmelidir.
Bunun yanında, kaydedilmiş bir sesin menşei (kapı çarpması, silah sesi)
sorulabilir veya bir sesin kime ait
olduğu (mukayese bandı ile gönderilirse), yine bandın kopya olup olmadığı
veya kaçıncı kopya olduğu, kaydedildiği ortam ve kayıt yapan cihazın nasıl
olduğu ve daha bir çok gerekli görülen hususlar sorulabilir.
SES NEDİR
Kısaca sesi incelersek;
Maddesel bir ortam içinde, hızlı sıkışma ve seyrelmeleri içeren boyuna
dalgalardır. Bu dalgaların kulağın duyabildiği frekans aralığına ses denir
(yaklaşık 20Hz - 20 kHz).Sesin en önemli iki özelliği, frekansı ve şiddetidir.
Frekansı saniyedeki titreşim sayısı ile, şiddeti ise dB ölçeği ile gösterilebilir.
"dB" ölçeği logaritmik bir eşeldir. Sesin enerjisinden veya enerji artışından
ziyade kulağın duymasına göre ölçeklenmiştir. Örneğin, sesin bağıntılı
uyarma enerjisi 10 iken algılanan ses
şiddeti 10 dB, sesin bağıntılı uyarma enerjisi 100.000.000 iken algılanan
ses şiddeti 80 dB dir.
Buradan giderek, sesin, zaman olarak,
algılanabilen, en alt birim süre içinde, frekans değeri olarak 20.000 Hz
‘e kadar, şiddet değeri ise (bağıntılı uyarma enerjisi olarak)10 trilyona
kadar herhangi bir değer üzerinde olma olasılığı vardır.
İnsan sesi ise, ciğerlerdeki
havanın ses tellerinden kişinin anatomik yapısına uygun zarf frekanslarında
çıktıktan sonra dil, diş, dudak, ağız içi boşluğu, sinüs boşlukları tarafından
şekillendirilerek ağızdan çıkar. Burada bedenin anatomisinin oluşturduğu
sessel ortam, beynin öğrendikleri, hafızası ve işlevi ile konuşmalar oluşur.
Beden ve beynin çalışma fonksiyonu açısından ses kişiye özgüdür. Konuşmacı
tanıma incelemelerinde kullanılan iki
temel parametre şekillenmiş oldu. Biri insan sesinin titreşimsel enerji
yapısı, diğeri sonradan kazanılan konuşma biçimleridir. (TOMASCHEK 1946),(TOSI
1980), (MOENSSEN et al 1995)
KULAK
Kısaca kulak, gelen ses titreşimlerini,
enerjisini beynin anlayabileceği sinyallere çevirerek duymayı sağlayan
organımızdır. Kulağın duyması doğrusal olmayan bir eğri oluşturur. Örneğin,
kulak 2 kHz lik titreşimlere çok hassastır. 2 kHz de bağıntılı uyarma enerjisi
1 olduğunda algılanan ses şiddeti 0
dB dir. Oysa 20 Hz de aynı şiddette duymamız için gereken bağıntılı uyarma
enerjisi 1.000.000, algılanan ses şiddeti 60 dB dir. Bunun dışında, kulak
değerlendirmelerini, içinde bulunduğu koşullar dahilinde fark (oran) olarak,
çok küçük değerlerde de yapabilir. (TOMASCHEK 1946)
MANYETİK BANTLAR VE ÖZELLİKLERİ
Manyetik bantlar, bir naylon
film tabakası üzerine, kalıcı mıknatıs özelliği olan, ferromanyetik parçacıklar
yapıştırılmış (Örneğin, FeO2 demir oksit,pas) maddelerdir. Üzerine manyetik
alan değişimleri ile ses ve veri kaydetmek ve tekrar tekrar dinlenebilme
özelliği vardır.
Manyetik bantların kendi bileşimlerine
ve kaydedilen cihazlara bağlı olarak ses kalite özellikleri vardır, sesi
gerçek duyduğumuz gibi değil, belirli frekans ve şiddet oranlarına göre
kaydeder. Yani doğal ses bir değişikliğe uğrar.
BANTLARIN YAZDIRISI
Hazırlık aşamasında veya
yargılama esnasında ilk olarak bilinmesi gerekli olan konu bantların içinde
geçen konuşmalardır. Günlük lisanımızda, konuşmaların kağıda dökülmesi,
deşifresi veya çözümü diye geçmekte ise de, gerçekten şifreli gereçler
olabileceği için bu işleme “yazdırısı“ diyebiliriz.
Yazdırıda; bantda geçen konuşmalar
kağıda yazılır. İç karşılaştırma yoluyla sesler isimlendirilir ve her dakikada
süre yazılır. Anlaşılamayan sözcükler boş bırakılır. (GÜRAL 1998)
KURGU ARANMASI
Kurguyu üç ana başlık altında
sınıflandırabiliriz :
a) Bandın kesilip, birleştirilerek veya
bandın olduğu gibi çıkartılıp değiştirilerek içeriğinin farklılaştırılması
"Mekanik Kurgudur".
Göz ve mikroskop ile inceleme yapılır.
Bant olduğu gibi kalemle döndürülerek göz ile izlenir. Vidalar veya açılma
yerleri stereo mikroskop ile incelenir. Mekanik kurgu yapılmış bantlardan
yapılan kopyalarda da bu birleşim noktaları, manyetik akı yoğunluğunun
değişmesinden dolayı duyulabilir ses veya özgün sinyaller verir. Sessel
birleşimlerde de normalde olmayan ani değişimler söz konusudur.
b) Bandın içeriğinin bant kesilmeden başka
teypler yardımıyla değiştirilerek birleştirilmesi "Elektronik kurgudur".
Burada hem kulak hem cihaz ile kontrol
mümkündür. Ani akustik değişmeler, harf tekrarı veya harf eksilmesi, gerideki
ses ve sinyallerin sürekliliği gözlenir, ani değişimlerin göstergesi sesler
de belirlenir.
c) Yine başka teyp ve mikrofon sistemleri
ile ses ekleme ve çıkarmaların yapılması "Stüdyo kurgudur". Görüntü bandına
ses veya görüntü eklenmesi, çıkarılması veya dijital ortamda (bilgisayar
veya diğer sayısal ortamlarda) yapılan değişiklikler de bu başlık altında
incelenir. Şüphe faktörleri doğrultusunda
detaylı inceleme yapılır.
Tüm kurgu çeşitleri; kayıt sistemi ve
hatalarının bilinmesi yoluyla ortaya çıkarılabilir ve yazdırıda bu kesintiler
süresi ile bildirilir.
İki temel neden ile kurgu
yapılabilir :
1) Teknik ve maddi olanakların elverdiği
ölçüde, ekonomi amacıyla yapılan, bandın içeriğini fazla etkilemeyen kurgu,
ki buna "etkisiz kurgu" diyebiliriz.
2) Bir kişiyi veya kurumu suçlamak amacıyla
özel olarak hazırlanan, ses, söz, bölüm ekleme, yer değiştirme ve çıkarılmaların
olduğu, kandırma özelliğine haiz olan bu kurgu tipine "etkili kurgu" diyebiliriz.
Bandın tüm içeriği değiştirilmiş ve yeniden düzenlenmiştir.
Teknik olarak ve hukuken, bu kurgu tiplerinin ve sebeplerinin belirlenmesi
önemlidir.(GÜRAL 1995b)
KONUŞMACI TANIMA
Bandın yazdırısı yapılıp kurgu arandıktan sonra bant mahkemeye
gönderilir. Mahkemede, bu bantda konuşan kişiler, seslerini ve konuşmalarını
kabul ederlerse, başkaca bir şüphe söz konusu değilse, yargılama devam
eder, ancak, konuşmalar veya ses mahkemede reddedilirse
ses tanıma (teşhis veya tanımlama) için tekrar inceleme laboratuvarına
gönderilir.
Kişiler iki ana sebep ile konuşmaları
reddedebilir :
1) Gerçekten kişi sesini tanıyamaz. Çünkü
kendi sesimizi kendimiz en yakın noktadan duyarız, frekans ve şiddet farklılığı
olacaktır. Ayrıca bu seslere ilaveten kemiklerin rezonansından ileri gelen
titreşimler de duyulamayacaktır. Bunlarla birlikte konuşmalar, ortama ve
kişilere bağlı olarak, kendiliğinden geliştiğinden bu konuşmalar hatırlanamaya
bilir.
2) Mahkemeyi yanıltmak veya yargılamayı
uzatarak bir yarar sağlamak amacı ile de reddedilebilir.
Bu durumlarda bir karşılaştırma bandı
hazırlanmalıdır. Karşılaştırma bandının inceleme laboratuvarlarınca , sesini
reddeden kişi laboratuvara gönderilerek, alınması tavsiye edilir.
Bir bantta konuşan birçok kişiden birinin,
bilinen şüpheli şahıs olup olmaması konusunda doğrulama istenilebilir yada
konuşmanın, şahıslardan hangisine ait olduğu sorulabilir.
Ses analiz uzmanınca, şüpheli kişiye,
yazdırıda tespit edilen konuşmalardan seçilen sözcükleri söyletecek, soru
cevap metni hazırlanarak gerekli sözcükler tespit edilir. Şüpheli kişinin
konuşma biçimi de önemlidir, değerlendirilir.
Temel olarak iki çeşit konuşmacı tanıma
yöntemi vardır,
a) Kulaksal yöntem (konuşma biçimlerini
ve ses tonlarını izleyerek)
b) Bilgisayar ile ses analizi (sözcüklerin tayfsal görünümleri izlenerek)
Genellikle iki yöntem birlikte kullanılır.
Bilinmeyen kişiye ait ses ile bilinen kişilere ait seslerin karşılaştırılmasıdır.
(TOSI 1980), (MOENSSEN et al 1995)
3) MANYETİK BANTLARIN HUKUKİ DURUMU
Yenisey’e göre “Ceza muhakemesinin
genel gayesine paralel olarak, bugün vicdani delil sisteminde, her şey
delil olabilir. Bu şekilde, kanuni delil sisteminde ortaya çıkan "Kanun
koyucunun bütün hayat olaylarını tezahür biçimini önceden öngörememesinden
kaynaklanan sakınca" ortadan kaldırılmıştır. Vicdani delil sisteminin ikinci
özelliği, hakimin delilleri değerlendirirken, serbest bir değerlendirme
yetkisine sahip olmasıdır. Hakim her şeyi delil olarak kabul edebilir.
Fakat bu kabul edişin, hukukun temel ilkelerine ters düşmemesi, diğer bir
deyişle objektif bir bakış açısında, o kabul edişin haklı görülmesi gerekir.”(YENİSEY
1990)
Yenisey; “Duruşma ve Kanun
Yolları” kitabında delilleri üç başlık altında toplamıştır.
“ a) Belirti delilleri: Yaşanmış olayın
parçalarına belirti denir. Örneğin fren izi , bize otomobilin hızı hakkında
bir fikir veren belirtidir. Suçta kullanılan tabanca, bıçak, suçtan hasıl
olan eşya, sanığın kan gurubu, parmak izi gibi belirtiler objektif ve suçu
işleyenin isteği dışında, o olayı temsil etmeye devam ederler. Belirti,
olayın bütününü temsil edemez. Olay yerinde bulunan parmak izi, saçtan
düşen birkaç tel, sanığın olay anında, olaydan önce veya sonra orada bulunduğunu
gösterir ama suçu işlediğini göstermez. Bu nedenle belirtilerin diğer delillerle
bütünleştiğinde ispat değeri olur.
b) Beyan delilleri : Tanık ve sanık beyanları.
c) Belge delilleri : Yaşanmış bir olayın
parçası olan veya o olayı temsil etmek üzere sonradan hazırlanmış bir ispat
vasıtasıdır. Çoğu zaman olay sırasında hazırlandığı için belgenin gerçeği
yansıtma ihtimali; olaydan uzunca bir süre sonra mahkemede tanıklık yapan
kişinin beyanından daha değerlidir ancak belgede sahtecilik yani gerçeği
tam olarak yansıtamama ihtimali önemli
bir sakıncadır. ” (YENİSEY 1990)
Yenisey yine aynı kitabında
: “Bant kayıtlarının ceza muhakemesinde delil olarak kullanılıp kullanılamayacağı
tartışmalıdır. Ses bantları üzerinde silme veya aynı kişinin sesini, kullandığı
kelimelerin sırasını değiştirerek, tekrar banda kaydetmek suretiyle , bant
üzerinde sahtecilik yapılması kolaydır. Ancak, eğer sağlamlığı konusunda
kanaat getirilmiş ise ses tespit eden bantların delil olarak kullanılması
mümkündür. Yargıtay bantları delil olarak kabul
etmekte, ancak tek başına delil vasfı taşıyamayacağını, başka delillerle
bütünleşmesi gerektiğini belirtmektedir.” (YENİSEY 1990)
Yukarıda yazılanların doğrultusunda,
bant kayıtları veya kaydedilebilir gereçleri belirti delilleri sınıfına
sokabiliriz. (YENİSEY 1996 )
1993 yılından beri yazarın
sürdürdüğü çalışmalar sonucunda geliştirilen, kurguyu ortaya çıkarabilen
yöntemler de uygulamalara girmiştir. (GÜRAL 1995a)
KAYNAKLAR
-GÜRAL, N.E., ATASOY, S. (1994) Görüntü
ve ses bantlarının ön incelemesi ve koruma yöntemlerinin standartizasyonu,
1.Adli Bilimler Kongresi, Kongre Kitabı s:402-404, Çukurova Üniversitesi
Tıp fakültesi, Adana
-TOMASCHEK, R., (1946) çev. Akpınar, S.,
Fizik Cilt 1/3, s: 225-285 M.E.B. Ankara Fen Fakültesi Yayınları, No.Fiz.21,
Kenan Matbaası, İstanbul .
-MOENSSENS, A.A., STARRS, J.E., HENDERSON, C.E., INBOV, F.E., (1995)
CH 10 Spectrographic Voice Recognition: Scientific Evindence in Civil and
Criminal Casses, 4th edt., p.p.630-651, The Foundation press
inc., Newyork, içinde.
-GÜRAL, N.E., ATASOY, S., (1998) Manyetik
Bant İncelemesinde Yazdırı Yöntemleri, İstanbul Barosu Dergisi, c.72 sayı
1, s. 72-78.
-TOSİ O, I, (1980) CH51 The Voıce Identification,
Modern Legal Medicine, Psychiatry and Forensic Sciences (W.J.Curran, Mc
Garry A.L., Petty C.S., Eds), p.p. 1150-1184, F.A Davis Comp., Phıladelphıa,
içinde.
-YENİSEY, F., (1990) Duruşma ve Kanun
Yolları 2.Bası s:121, 130-132 Beta Yayınları, İstanbul.
-YENİSEY, F., (1996) Hukuka Uygun Deliller
Yayımlanmamış Ders Notları, Kriminalistik dersi içinde, İ.Ü. Adli Tıp Enstitüsü
-GÜRAL, N.E., (1995b) Bant tetkiki s:19-39,
Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İ.Ü. Adli Tıp Enstitüsü. İstanbul.